Tether, 6,45 Milyon USDT'yi 11 Adreste Dondurdu

Tether, ABD merkezli stablecoin USDT'nin ihraççısı, 4 Eylül 2025 tarihinde 11 farklı kripto para adresinde toplam 6,45 milyon USDT'yi dondurdu. MistTrack'in X platformunda paylaştığı bilgiye göre, söz konusu adreslerdeki USDT transferleri anında durduruldu. Dondurma işlemi, USDT'lerin gönderilmesini, alınmasını ve akıllı sözleşmelerle etkileşimini engelliyor.

Tether, gerekçeyi açıklamadı. Ancak bu tür dondurma işlemleri genellikle kolluk kuvvetlerinin talebi üzerine, siber saldırıların ardından fon hareketlerini engellemek amacıyla veya uyumluluk düzenlemelerine uymak için gerçekleştiriliyor.

USDT, farklı blockchain ağlarında aynı mantıkla çalışan akıllı sözleşmeler üzerinden yayınlanıyor. Bu sözleşmelerdeki "dondurma" fonksiyonu, belirli adresleri kara listeye alarak token hareketlerini kısıtlıyor. Bu yetki, Tether tarafından veriliyor ve karar anında blockchain üzerinde etkili oluyor.

MistTrack'in paylaşımı, kayıp veya çalıntı kripto varlıkların takibini kolaylaştıran bir mekanizmanın varlığını gösterirken, aynı zamanda merkeziyetsizliğe dair tartışmaları da yeniden gündeme getiriyor. Bu sistem, sahte hacim veya dolandırıcılık faaliyetlerini engelleme potansiyeline sahip olsa da, adreslerin yanlış tespiti durumunda masum kullanıcıların da etkilenebileceği riskini taşıyor. Bu nedenle, şeffaf bir raporlama ve hızlı itiraz mekanizmaları son derece önemlidir.

Dondurulan 6,45 milyon USDT, USDT'nin toplam arzına kıyasla küçük bir miktar olsa da, kripto para piyasasında uyumluluk mekanizmalarının giderek daha önemli hale geldiğini gösteriyor. Borsalarda ve merkeziyetsiz finans (DeFi) protokollerinde, kara listeye alınmış adreslerle etkileşimi en aza indirmek için ek güvenlik önlemleri alınması muhtemeldir.

Kullanıcılar için en büyük risk, şüpheli fonlarla temas halinde olmadan zincirleme kısıtlamalara maruz kalmaktır. Cüzdan geçmişini tarayan araçlar kullanmak ve yeni adreslere küçük miktarlarda test transferleri yapmak, bu riski azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, bu durum, hack veya istismar olaylarında mağdur olanların fonlarının dondurulup geri kazanılabileceği beklentisini de güçlendiriyor.