Ray Dalio: ABD'nin Yüksek Borcu, Altın ve Bitcoin'i Öne Çıkarıyor

Ünlü yatırımcı Ray Dalio, ABD'nin artan borç yükünün yakın gelecekte ekonomik bir krize yol açabileceği uyarısında bulundu. X platformunda paylaştığı bir soru-cevap metninde, üç ila beş yıl içinde bir borç krizi riskinin bulunduğunu belirtti. Dalio, ABD hükümetinin yıllık faiz ödemelerinin yaklaşık 1 trilyon dolar olduğunu ve 7 trilyon dolarlık harcamanın 5 trilyon dolarlık geliri aştığını vurguladı. Bu durum, yaklaşık 2 trilyon dolarlık yeni borç ihraç edilmesi ihtiyacını doğuruyor.

Dalio, borç servisinin milli geliri aşmasının ve tahvil arzının talebi geçmesinin, merkez bankalarını zor bir durumda bıraktığını ifade etti. Merkez bankalarının, faizleri yükselterek kredi krizini riske atma veya tahvil alımlarıyla reel faizi bastırarak enflasyonu artırma arasında kalmış durumda. Geçmiş örneklerden yola çıkarak, para basımının ve bilanço zararlarının kamu maliyesini olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.

Dalio, siyasi baskılar altında faaliyet gösteren bir Federal Rezerv'in (Fed), reel getiri arayan yatırımcıları tatmin edemeyeceğini ve bunun dolar ve tahvillerde değer kaybına yol açabileceğini savundu. Uluslararası yatırımcıların jeopolitik endişeler nedeniyle dolar bazlı tahvillerden altın ve diğer güvenli liman varlıklarına yönelme olasılığını da değerlendirdi.

Artış gösteren müdahaleci ekonomi politikalarını büyük bir ekonomik döngünün doğal bir parçası olarak gören Dalio, 1928-1938 dönemini en yakın karşılaştırma noktası olarak gösterdi. Teknoloji ve ekonomi savaşlarının yoğunlaştığı günümüz koşullarında devletlerin şirketler üzerindeki etkisinin arttığını belirtti.

Dalio, rezerv para statüsünün borç dinamiklerini olumsuz etkilediğini ve sınırlı arzı nedeniyle kripto paraların, özellikle de Bitcoin'in alternatif bir para birimi seçeneği olarak öne çıkabileceğini savundu. Yüksek borçlu ülkelerin fiat para birimlerinin değer saklama işlevlerinin zayıflayabileceğini ekledi. Stablecoin'lerin hazine tahvillerine olan bağımlılığı konusunda ise sistemik bir risk görmediğini ancak yeterli düzenlemenin gerekliliğini vurguladı.

Dalio, konuşmasında siyasi kutuplaşmalar, iç ve dış jeopolitik gerilimler, iklim değişikliğinin etkileri ve yapay zeka gibi yeni teknolojilerin önümüzdeki beş yıl içinde büyük dönüşümler yaratabileceği üzerinde durdu.