Paul Tudor Jones: Enflasyona Karşı Bitcoin, Altın ve Hisse Senedi Önerisi

Ünlü hedge fon yöneticisi Paul Tudor Jones, enflasyon riskine karşı korunma stratejisi olarak altın, Bitcoin ve hisse senetlerinden oluşan çeşitlendirilmiş bir portföy önerdi. Bloomberg TV'deki "Bloomberg Open Interest" programında yaptığı açıklamada, bu portföyün volatiliteyi dikkate alarak enflasyona karşı etkili bir koruma sağladığını belirtti.

Jones, enflasyonun tahribatına karşı Bitcoin'in portföyde %1-2 oranında yer almasını tavsiye etti. Altın ve hisse senetleriyle birlikte bu üçlünün, fiyat dalgalanmalarına rağmen, etkili bir koruma kalkanı oluşturduğunu vurguladı. Bitcoin'in bu stratejideki rolünün önemini özellikle belirterek, küresel ekonomideki belirsizliklere karşı portföy diversifikasyonunun ve risk yönetiminin hayati olduğunu ifade etti.

Bu öneri, küresel ekonomideki devam eden enflasyon endişeleri ve merkez bankalarının parasal politikaları bağlamında, alternatif varlık sınıflarına olan ilgiyi yansıtıyor. Jones, geleneksel varlıkların yanında Bitcoin gibi kripto varlıkların eklenmesinin artık bir seçenek değil, bir gereklilik olduğunu savundu. Bitcoin'in sadece enflasyona karşı değil, aynı zamanda olası politika risklerine karşı da bir güvence sağladığını düşünüyor.

Jones, hükümetlerin yüksek borç seviyelerinden kurtulmak için Amerikalı tüketicileri vergilendirme yoluna gidebileceğini öngörüyor ve Bitcoin'in bu tür politikaların olumsuz etkilerine karşı bir tampon görevi görebileceğini düşünüyor. "Eğer bir politika yapıcı olsaydım reel faizleri çok düşük tutar, enflasyonun yüksek seyretmesine izin verir ve borç tuzağından kurtulmak için Amerikalı tüketiciyi vergilendirirdim" şeklinde görüş belirtti.

2020 yılında geniş çaplı parasal genişleme döneminde kripto para piyasasına giren Jones, o zamandan beri Bitcoin'e olan inancını koruyor ve geçen yılın Ekim ayında hem altın hem de Bitcoin'de uzun pozisyon aldığını açıklamıştı.

Programda ayrıca yapay zekanın geleceği de ele alındı. Jones, yapay zekayı insanlık tarihinin en yıkıcı teknolojisi olarak nitelendirerek, kontrolsüz gelişen yapay zekanın insanlığın yarısını yok etme potansiyeli olduğuna dair önceki uyarısını yineledi.