Google'dan Kurumsal Düzeyde Blockchain Çözümü: GCUL Tanıtıldı

Google, 27 Ağustos 2025 tarihinde finansal teknolojilerde devrim yaratmayı hedefleyen yeni bir Layer-1 blockchain platformu olan GCUL (Google Cloud Universal Ledger) projesini duyurdu. Proje, özellikle sınır ötesi ödemeleri ve varlık takasını kolaylaştırmak üzere tasarlanmıştır ve şu anda test ağı aşamasındadır. CME ile yılın ilk çeyreğinde tokenlaştırılmış varlıklar üzerinde pilot bir ortaklık başlatılmıştır.

GCUL, izinli ve merkezi bir mimariye sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Google, bu yapıyı merkeziyetsizliğe değil, kurumsal entegrasyona ve verimliliğe odaklı bir yaklaşım olarak tanımlıyor. Bu durum, merkeziyetsiz blockchain'lere alışkın kripto para topluluğunda tartışmalara yol açmış durumda.

Günümüzde küresel para transferleri, bankalar ve havale ağlarının ötesine geçerek cüzdanlar arası anlık işlemlere olanak sağlıyor. 2024 yılında 5 trilyon doları aşan stablecoin işlemleri, geleneksel sistemlerin yavaşlığı ve yüksek maliyetlerine karşı alternatif bir yol sunuyor. GCUL, bu ivmeyi kurumsal ölçekte sürdürülebilir bir altyapıya dönüştürmeyi amaçlıyor.

Google Cloud'un vizyonu, ödeme ve varlık yönetimini tek bir dağıtık defter (ledger) üzerinden yönetmek. Bu yaklaşım, operasyonel yükü ve hata riskini önemli ölçüde azaltırken, düzenleyici süreçleri de kolaylaştırıyor. Kurumlar kendi markaları ve mevcut lisanslarıyla platform üzerinde işlem yapmaya devam edebiliyor.

GCUL'nin arka plan sisteminin hızlı, şeffaf ve programlanabilir olması, özellikle sermaye piyasalarında otomasyonun artırılmasına olanak tanıyor. Geleneksel açık blockchain'lerden farklı olarak, izinli bir yapıya sahip olan GCUL, KYC (müşteri tanıma), uyumluluk ve hesap açılış süreçlerini platformun tasarımına entegre ediyor. Bu durum, kurumsal kullanıcıların veri gizliliği ve işlem güvenliği beklentilerini karşılıyor.

GCUL'nin başlıca avantajları arasında çoklu para birimi ve varlık desteği, tek API üzerinden farklı para birimleri ve tokenlaştırılmış varlıklarla işlem yapma imkanı, ödeme ve varlık tesliminin eş zamanlı gerçekleşmesi (karşı taraf riskini azaltarak) ve programlanabilir akışlar yer alıyor.