Çin'in 2017 ICO ve Kripto Para Yasağı: Piyasayı Nasıl Etkiledi?

4 Eylül 2017, kripto para piyasası için önemli bir dönüm noktasıydı. Çin, yedi bakanlık ve düzenleyici kurumun ortak açıklamasıyla İlk Para Arzı (ICO) faaliyetlerini yasakladı ve bu tür fon toplamayı yasadışı finansal faaliyet olarak tanımladı. Aynı açıklama, yerel kripto para borsalarına da faaliyetlerini durdurmaları ve yeni kullanıcı kaydı almayı bırakmaları talimatını verdi. Bitcoin (BTC), bu açıklamanın yapıldığı gün yaklaşık 4.100 dolar seviyesinde kapanırken, 15 Eylül'e kadar 2.817 dolara kadar geriledi.

"Token İhracı ve Finansmanı İle İlgili Risklerin Önlenmesi Bildirimi" olarak adlandırılan bu düzenleme, Çin'de ICO tabanlı fonlamayı tamamen durdurdu ve yatırımcılara paralarının iadesi için süreç başlatılmasını talep etti. Düzenleme, halka açık token satışlarını ve borsalar üzerindeki listelenmelerini kapsayarak, o dönem hızla büyüyen erken dönem token ekonomisinin en önemli finansman kanalını aniden durdurdu.

Yerel kripto para borsaları, bildirim doğrultusunda faaliyetlerini durdurmak ve yeni üye alımını kesmek zorunda kaldılar. Bu durum, borsaların emir defterlerini hızla küçülterek likiditeyi daralttı. Kısa sürede yaşanan fiyat düşüşünde, kaldıraçlı pozisyonların tasfiyeleri ve yatırımcı güveninin sarsılması belirleyici faktörler oldu. Sonuç olarak, Bitcoin ve diğer kripto paralar sert bir darbe aldı; BTC fiyatı 10 gün içinde %50 oranında düştü.

Kısa vadede yaşanan sert baskı, küresel yatırımcıların risk algısını değiştirdi. Kripto para projeleri ya uyumlu bir modele geçmek zorunda kaldılar ya da faaliyetlerini farklı yargı bölgelerine taşıdılar. Bu olaydan sonra, kripto para sektöründe düzenlemeye yönelik yaklaşım daha da güçlendi.

Bugün geriye dönüp baktığımızda, Çin'in 2017'deki bu hamlesi, şeffaflık, yatırımcı koruması ve uyum konularının daha detaylı tartışılmasına zemin hazırladı. Kripto para piyasası ise bu tür olaylardan sonra toparlanma yeteneği gösterdi. Ancak, piyasanın politika haberlerine olan duyarlılığı kalıcı bir şekilde arttı. Şimdi herkes, Çin'in gelecekte bu katı tutumunu değiştirip değiştirmeyeceğini merak ediyor.