Bitcoin'in yaratıcısı Satoshi Nakamoto'nun kimliği hala gizemini koruyor olsa da, Bitcoin'in ekonomik temellerine bakarak hangi düşünce okulundan etkilendiğini analiz etmek mümkün. Nakamoto'nun Bitcoin'in toplam arzını 21 milyon ile sınırlandırması, klasik makroekonomi yaklaşımlarından farklı bir bakış açısını işaret ediyor.
Satoshi Nakamoto ve Avusturya Okulu: Çalışmalar, Nakamoto'nun Avusturya ekonomik okulunun fikirlerinden önemli ölçüde etkilendiğini gösteriyor. Bu okul, paranın miktarının değil, gerçek mal ve hizmetlere olan alım gücünün önemini vurgular. Avusturya okuluna göre, sınırsız bölünebilir para birimleri, her büyüklükteki ekonomiyi döndürmek için yeterli olabilir. Para arzının sayısal değeri yerine, alım gücü odak noktasıdır.
Avusturya para teorisi, paranın piyasadaki en likit ve en kolay satılabilir varlıktan evrildiğini savunur. Bu varlığın sahipleri, onu avantajlı koşullarda kolayca elden çıkarabilir. Değerini koruyan bir varlık, değer kaybedene göre daha tercih edilir ve tasarruf sahipleri, zaman içinde parasal varlıklar gibi değerini koruyan varlıklara yönelirler.
Devlet Kontrolünün Yokluğu: Ünlü Avusturya ekonomisti Ludwig von Mises'e göre, bir paranın sağlamlığı için devlet kontrolünün olmaması şarttır. Tasarruf sahipleri servetlerini biriktirmeye başladığında, devlet paranın değerini düşürme isteği duyabilir. Bu durum, paranın güvenilirliğini ve alım gücünü tehdit eder.
Sabit Para Arzının Tarihsel Örneği: Sabit bir para arzının olduğu bir dünya, 18. ve 19. yüzyıllara benzer bir ekonomik yapıyı yansıtır. Bu dönemde mal arzının artması, üretim maliyetlerinin düşmesi ve artan sermaye yatırımlarıyla sanayi devrimi hız kazanmıştır.
Sağlam Para ve Bankacılık: Sağlam bir para sistemi, bankacılık hizmetlerinin sonlanmasına yol açmaz. Aksine, bankacılık, varlıkların güvenli bir şekilde saklanması ve yatırımların risk toleransına uygun vadeye göre planlanması gibi önemli işlevleri yerine getirir. Başarılı bankalar kar elde ederken, başarısız olanlar piyasadan elenir, bu da sistemin sağlamlığını artırır.
Likidite Sorunu ve Sistemik Risk: Sağlam bir para sisteminde, bir bankanın fonksiyonunu yerine getirememesi durumunda likidite sorunu ortaya çıkmaz. Bankalar mevduatlarını ellerinde tutar ve yatırımlar uygun şekilde vadeye bağlanır. Sistemik risk de minimum seviyede olur, çünkü bir bankanın iflası sadece hissedarlarını ve alacaklılarını etkiler.
Sonuç: Satoshi Nakamoto'nun sınırlı arzlı Bitcoin'i tasarlayarak ve alım gücünü sayısal değerden önceleyerek Avusturya ekonomik okulunun prensiplerini benimsediği söylenebilir. Bitcoin'in tasarımı, bu okulun temel inançlarını yansıtır.
ETIKETLER: Bitcoin, Satoshi Nakamoto, Avusturya Okulu, Kripto Para, Makroekonomi, Para Teorisi, Likidite, Blockchain, Ekonomik Felsefe
0 Yorum
Bu post için henüz onaylanmış yorum bulunmuyor.