ABD-Çin Görüşmeleri Bitcoin Piyasasında Bekleyişi Artırdı: Volatilite Düşüşte

ABD ve Çin arasında Londra'da gerçekleşen ticaret görüşmeleri, kripto para piyasasında belirgin bir sakinliğe neden oldu. Bitcoin, yazım sırasında 108.687 dolar civarında işlem görürken, örtük volatilitesi son bir yılın en düşük seviyelerine geriledi. Bu durum, yatırımcıların beklemeye geçtiğini ve piyasanın net bir yön belirlemekte zorlandığını gösteriyor.

Mayıs ayından bu yana %4,5 değer kazanan Bitcoin'in yükselişi, güçlü bir kırılma hareketine dönüşemedi. QCP Capital'ın piyasa raporuna göre, piyasada görülen ani fiyat hareketleri yön belirleyici olmaktan uzak. Düşük volatilite, yatırımcılar arasında belirsizlik yaratırken, bazıları bu durumu yeni bir yükselişten önceki bir durgunluk olarak yorumlarken, diğerleri ise piyasanın ivme kaybettiğini düşünüyor.

Bu düşük volatilite seviyesi, kripto para piyasası için alışılmadık bir durum. Farklı yatırımcı gruplarının farklı senaryoları değerlendirdiği ve buna göre pozisyon aldığı gözlemlenmekte. Opsiyon fiyatlarına dayalı olarak hesaplanan örtük volatilite, görüşmelerin başladığı saatlerde yılın en düşük seviyelerine inmiş ve gerçekleşen volatilite de oldukça düşük seyretmiştir.

Bitcoin'in devlet dışı ve merkezsiz yapısı, jeopolitik gerilimlerden etkilenen ülkeler için cazip bir alternatif olarak görülüyor. Clearpool CEO'su Jakob Kronbichler, Bitcoin'in herhangi bir hükümetin kontrolü dışında olmasının uzun vadeli değerini artırdığını savunuyor. Özellikle ABD ve Çin arasında denge arayan ülkeler için bu nötr pozisyon oldukça çekici.

Ancak Kronos Research analistlerinden Dominick John'un Bitcoin'in para birimlerinin silah olarak kullanılmasına karşı bir koruma sağladığı görüşüne rağmen, uzmanlardan James Bowater gibi isimler Bitcoin'in yüksek volatilitesi ve sınırlı likiditesinin onu gerçek bir rezerv varlığı olmaktan uzaklaştırdığını belirtiyor.

Cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisi bile Bitcoin fiyatını önemli ölçüde etkilemedi. QCP Capital bu gelişmeyi "belirgin bir yön eksikliği ve yorgunluk emareleri" olarak değerlendirdi. Açık faizin %62'sinin alım opsiyonlarına yönelmesi ise yatırımcıların hala yükseliş beklentisi içinde olduğunu gösteriyor.